yağmurda yürüyor. hiç acelesi yok.
ıslak parmaklıklar parlıyor. gizli bir
kızıllıkla kararmış ağaçlar. ağılın
bir köşesinde eski bir otobüs tekerleği.
mavi ev alabildiğine daha mavi.
hiçlik böyle aydınlanıyor demek. taşlar
düşüyor. eller kapanıyor. boş bir dosya
yüzerek yaklaşıyor nehirde. ama senin adın
belki de dosyanın öbür yüzündedir.
Yannis Ritsos
Çev: Özdemir İnce
Pardon! Şiirim tuttu yine...
YanıtlaSil"Şiiri tutmak"... Ne hoş bir ifade!
YanıtlaSilBir de su ceviri siirlerden gercek tadini alabilseydim... Kusura bakmayin ama siir tadi almiyorum hic bir ceviriden...
YanıtlaSilŞiir tutulması bulaşıcıymış,
YanıtlaSilözellikle baharda:)
ben de E.G. gibi konserve şiirleri meze yapamıyorum soframda; hormon olasılığından dolayı...
ama aç kalınca ne yaparsın!
Şiir tutulması ay tutulmasına benzemez Zihni Beyciğim. Bahardan bahara da fark vardır, baharın "son" olanı aldatır bizi, asıl "ilk" olan belki de odur!
YanıtlaSilSizin balkonun da vakti geldi hani yani, sevgili Zihni Bey!.. Belli m'olur, bu yaz olmazsa öbür yaz, belki de bir sürpriz yapmışım, çıkıp gelmişim kalabalık, hı? Sığar mıyız dersiniz küçücük balkona?
YanıtlaSilMetin Bey,
YanıtlaSilhaklsın valla, bahardan bahara fark var biliyorum. "Birinci bahar"ı yaşayanlar için ilk ve son bahar farketmiyor da (samanlık seyran edebiyatı), "İkinci bahar" yolcuları kendine mukayyet olmalı ilk baharda haksız mıyım dost?
Büyük balkonların epeycesini odaya dahil ettim de, dost için balkonun büyüğü-küçüğü mü olurmuş, kalbimiz geniş ya gerisi angarya:)Metin Bey misafirim olacak, ayağa kalk sakarya:)
Sevgili Zihni Bey, kalbinizin geniş olduğunu biliyorum, çok teşekkür ederim, bir gün ziyaretinize gelip küçük balkonunuzda çay içeceğim valla.
YanıtlaSilMetin Bey,
YanıtlaSilBazen de, benim için aynı anlama gelen; "şiirim geldi!" diyorum. Ama bunu her zaman iyi karşılamayıp açıklama bekliyorlar:)
Eleştirel,
YanıtlaSilKesinlikle haklısın. Çevrilen şiir, genellikle iç sesini tamamen, bazen de tüm anlamını kaybedip kuşa dönebiliyor. Ama ben bunu kafama eskisi kadar takmamaya çalışıyorum. O an, bazı çevirmenlere güvenivermek işime geliyor. Yalnız, şu konuda garanti verebilirim, en azından bundan sonraki şiir çeviri olmayacak:)
Ah Zihni Bey,
YanıtlaSilİlkbaharda bu kadar tutan şiirle sonbaharda nasıl başedicem, ben kara kara onu düşünüyorum:)
Ama şiir bulaşsın hep di mi? Keşke herkese bulaşsın...
Zeynep hanım,
YanıtlaSilBir insanın "şiiri tutsun" da,
o şiir mevsimini bulur.
tadından belli ki bu şiir,
bir kış şiiri.
Anladım,
senin baharlın 4 ay geriden geliyor.
Şiirin dönüp dolaşacağı yer kendi mevsimi, önemli değil yolun uzaması.
Bir de,
Her ruhun günde 28 miligram şiire ihtiyacı var.
Konserve şiir, buzhane elmasına benzer, bu da öyle değil mi?
A.Hamdi Tanpınar sana mektup yollamış,
SONBAHAR
Durgun havuzları işlesin bırak
Yaprakların güneş ve ölüm rengi
Sen kalbini dinle ufkuna bak.
Düşünme mevsimi inleten rengi
Elemdir mest etsin ruhunu
Eser rüzgarların durgun ahengi.
Yan yana sessizce mevsimle keder
Hicrana aldanmış kalbimde gezin
Esen rüzgarlara sen kendini ver.
Şiiri tutmak, şiiri gelmekten daha dramatik bir insanlık hali bence Zeynep Hanım... Bana bazen şiir gelir, bazen şiirim gelir, bazen şiir tutar, bazen de şiirim tutar!
YanıtlaSilBuyurun buradan yakın efenim:
YanıtlaSilyürüyor aheste beste -arkada yağmur
ve parlayan, ıslak parmaklıklar. karartmış
gizli bir kızıllık ağaçları. bir otobüs tekerleği
kıvrılmış köşesine ağılın eski mi eski
mavisi yetmemiş evin -göz aldığınca mavi
böyle mi böyle aydınlanır ey, hiçlik dediğin
düşer taşlar, eller kapanır. bir dosya, boş
yüzerek yaklaşır nehirde. ah ki ismin
öbür yüzündedir dosyanın -kimbilir
"şiir krizim tuttu" bu akşam
YanıtlaSil"global"inki halt karıştırmış (sol) yanında
ozanlar ozona dümdüz giderlerken sazlarıyla,
imamlar kadın parfümüne düğümlediler onu.
dünyanın sonu...
Zihni Bey,
YanıtlaSilBenim bahar sahiden geriden geliyor. Hatta bazen o kadar geriden ki, tutulduğum baharın 19. yy'dan kalma bir bahar olduğu hissine bile kapılıyorum...
Demek o 28 miligramı tamamlayana kadarmış çabalar. Ve o eksiği yerine koyunca yaşanan geçici sükunet... Buzhane elması benzetmenize bayıldım, harikaydı! Hani elmanın tamamen tükendiğini sandığınız bir anda ilaç gibi karşınıza çıkıverir, öyle güzel:)
Ve bana sizin aracılığınızla yollanan şu şiir:) Tanpınar'ın şiirlerine hep yabancı kaldım ben nedense. Ama sizle yolladığı hediyeden sonra, internetten tüm bulduklarımı okudum. Bir de "kış bahçesi" var. O da çok güzel. Ama "sonbahar" şiire bir başka yakışıyor. Çok teşekkür ederim...
Metin Bey,
YanıtlaSilBen şiiri hiç bilmem. Şiir konusunda o kadar cahilim... Bilmem, sadece hissederim! Çeviriniz bana öyle güzel hissettirdi ki bu şiiri. Bunu ifade edemiyorum, ama benim yolladığım çevirideki bazı ruhuma sertçe dokunan yerler, sizin çevirinizde şiiri incitmeden törpülenmiş gibi geldi. Artık bu şiir bende, her zaman sizin çevirinizle okunacak...
Çok teşekkür ederim.