18.04.2009

Şiir!


yağmurda yürüyor. hiç acelesi yok.
ıslak parmaklıklar parlıyor. gizli bir
kızıllıkla kararmış ağaçlar. ağılın
bir köşesinde eski bir otobüs tekerleği.
mavi ev alabildiğine daha mavi.
hiçlik böyle aydınlanıyor demek. taşlar
düşüyor. eller kapanıyor. boş bir dosya
yüzerek yaklaşıyor nehirde. ama senin adın
belki de dosyanın öbür yüzündedir.



Yannis Ritsos
Çev: Özdemir İnce

17 yorum:

  1. Pardon! Şiirim tuttu yine...

    YanıtlaSil
  2. "Şiiri tutmak"... Ne hoş bir ifade!

    YanıtlaSil
  3. Bir de su ceviri siirlerden gercek tadini alabilseydim... Kusura bakmayin ama siir tadi almiyorum hic bir ceviriden...

    YanıtlaSil
  4. Şiir tutulması bulaşıcıymış,
    özellikle baharda:)
    ben de E.G. gibi konserve şiirleri meze yapamıyorum soframda; hormon olasılığından dolayı...
    ama aç kalınca ne yaparsın!

    YanıtlaSil
  5. Şiir tutulması ay tutulmasına benzemez Zihni Beyciğim. Bahardan bahara da fark vardır, baharın "son" olanı aldatır bizi, asıl "ilk" olan belki de odur!

    YanıtlaSil
  6. Sizin balkonun da vakti geldi hani yani, sevgili Zihni Bey!.. Belli m'olur, bu yaz olmazsa öbür yaz, belki de bir sürpriz yapmışım, çıkıp gelmişim kalabalık, hı? Sığar mıyız dersiniz küçücük balkona?

    YanıtlaSil
  7. Metin Bey,
    haklsın valla, bahardan bahara fark var biliyorum. "Birinci bahar"ı yaşayanlar için ilk ve son bahar farketmiyor da (samanlık seyran edebiyatı), "İkinci bahar" yolcuları kendine mukayyet olmalı ilk baharda haksız mıyım dost?
    Büyük balkonların epeycesini odaya dahil ettim de, dost için balkonun büyüğü-küçüğü mü olurmuş, kalbimiz geniş ya gerisi angarya:)Metin Bey misafirim olacak, ayağa kalk sakarya:)

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Zihni Bey, kalbinizin geniş olduğunu biliyorum, çok teşekkür ederim, bir gün ziyaretinize gelip küçük balkonunuzda çay içeceğim valla.

    YanıtlaSil
  9. Metin Bey,

    Bazen de, benim için aynı anlama gelen; "şiirim geldi!" diyorum. Ama bunu her zaman iyi karşılamayıp açıklama bekliyorlar:)

    YanıtlaSil
  10. Eleştirel,

    Kesinlikle haklısın. Çevrilen şiir, genellikle iç sesini tamamen, bazen de tüm anlamını kaybedip kuşa dönebiliyor. Ama ben bunu kafama eskisi kadar takmamaya çalışıyorum. O an, bazı çevirmenlere güvenivermek işime geliyor. Yalnız, şu konuda garanti verebilirim, en azından bundan sonraki şiir çeviri olmayacak:)

    YanıtlaSil
  11. Ah Zihni Bey,

    İlkbaharda bu kadar tutan şiirle sonbaharda nasıl başedicem, ben kara kara onu düşünüyorum:)

    Ama şiir bulaşsın hep di mi? Keşke herkese bulaşsın...

    YanıtlaSil
  12. Zeynep hanım,
    Bir insanın "şiiri tutsun" da,
    o şiir mevsimini bulur.
    tadından belli ki bu şiir,
    bir kış şiiri.
    Anladım,
    senin baharlın 4 ay geriden geliyor.
    Şiirin dönüp dolaşacağı yer kendi mevsimi, önemli değil yolun uzaması.
    Bir de,
    Her ruhun günde 28 miligram şiire ihtiyacı var.
    Konserve şiir, buzhane elmasına benzer, bu da öyle değil mi?

    A.Hamdi Tanpınar sana mektup yollamış,
    SONBAHAR
    Durgun havuzları işlesin bırak
    Yaprakların güneş ve ölüm rengi
    Sen kalbini dinle ufkuna bak.

    Düşünme mevsimi inleten rengi
    Elemdir mest etsin ruhunu
    Eser rüzgarların durgun ahengi.

    Yan yana sessizce mevsimle keder
    Hicrana aldanmış kalbimde gezin
    Esen rüzgarlara sen kendini ver.

    YanıtlaSil
  13. Şiiri tutmak, şiiri gelmekten daha dramatik bir insanlık hali bence Zeynep Hanım... Bana bazen şiir gelir, bazen şiirim gelir, bazen şiir tutar, bazen de şiirim tutar!

    YanıtlaSil
  14. Buyurun buradan yakın efenim:


    yürüyor aheste beste -arkada yağmur
    ve parlayan, ıslak parmaklıklar. karartmış
    gizli bir kızıllık ağaçları. bir otobüs tekerleği
    kıvrılmış köşesine ağılın eski mi eski
    mavisi yetmemiş evin -göz aldığınca mavi
    böyle mi böyle aydınlanır ey, hiçlik dediğin
    düşer taşlar, eller kapanır. bir dosya, boş
    yüzerek yaklaşır nehirde. ah ki ismin
    öbür yüzündedir dosyanın -kimbilir

    YanıtlaSil
  15. "şiir krizim tuttu" bu akşam
    "global"inki halt karıştırmış (sol) yanında
    ozanlar ozona dümdüz giderlerken sazlarıyla,
    imamlar kadın parfümüne düğümlediler onu.
    dünyanın sonu...

    YanıtlaSil
  16. Zihni Bey,

    Benim bahar sahiden geriden geliyor. Hatta bazen o kadar geriden ki, tutulduğum baharın 19. yy'dan kalma bir bahar olduğu hissine bile kapılıyorum...

    Demek o 28 miligramı tamamlayana kadarmış çabalar. Ve o eksiği yerine koyunca yaşanan geçici sükunet... Buzhane elması benzetmenize bayıldım, harikaydı! Hani elmanın tamamen tükendiğini sandığınız bir anda ilaç gibi karşınıza çıkıverir, öyle güzel:)

    Ve bana sizin aracılığınızla yollanan şu şiir:) Tanpınar'ın şiirlerine hep yabancı kaldım ben nedense. Ama sizle yolladığı hediyeden sonra, internetten tüm bulduklarımı okudum. Bir de "kış bahçesi" var. O da çok güzel. Ama "sonbahar" şiire bir başka yakışıyor. Çok teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  17. Metin Bey,

    Ben şiiri hiç bilmem. Şiir konusunda o kadar cahilim... Bilmem, sadece hissederim! Çeviriniz bana öyle güzel hissettirdi ki bu şiiri. Bunu ifade edemiyorum, ama benim yolladığım çevirideki bazı ruhuma sertçe dokunan yerler, sizin çevirinizde şiiri incitmeden törpülenmiş gibi geldi. Artık bu şiir bende, her zaman sizin çevirinizle okunacak...

    Çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil