30.03.2009
"Karşılaşma"
Birkaç gün önce çok sevgili bir arkadaşım mail yollamış, bütün inceliği ve güzelliği ile şey demiş; "Bu sıralar şiire merak sardım ve ben senin seçtiğin şiirleri çok seviyorum". Sağolsun sonra da "yaz yaz yaz!" diye tempo tutmuş. Zaten ben de buraya şiir yazmak için bahane arıyorum ya, pek işime geldi doğrusu.
Hem iyidir şiir, evet! Küsersin, nefret edersin, terkeder gidersin; kuyruğunu kıstırıp geri döndüğünde, bütün baş belası halinle, fırtınanla, sisin pusunla kabul eder, sorgusuz-sualsiz bağrına basıverir...
"donmuş tarlalardan geçiyorduk bir vagonla şafakta.
kızıl bir kanat havalandı karanlığın içinde.
ve birden koşarak bir tavşan geçti yoldan.
içimizden biri eliyle gösterdi bize.
aradan çok zaman geçti. artık ikisi de sağ değil,
ne tavşan, ne de tavşanı eliyle gösteren adam.
ah sevgilim, nerdeler, nereye gidiyorlar
elin çakıp sönüşü, koşunun hızı, çakıl taşlarının hışırtısı.
çektiğim acıdan değil, meraktan soruyorum."
Czeslaw Milosz
Çev: Cevat Çapan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Çakıl taşları, çıngırdasaymış daha güzel olurmuş zira hışırtı yansıması daha çok yapraklar, otlar, ince şeyler için...
YanıtlaSilCevat hoca bir ayrıntıyı atlamış galiba...
Teşekkürler...
Milosz'un en sevdiğim şiiridir. Özellikle tavşan metaforu insanı can evinden vurur eğer ki otobanda bir tavşan öldürdüyseniz o artık metafor olmaktan çıkar, acı bir anı olur; şiirin gücü ikiye katlanır. Hatta arkadaşınız da öldüyse üçe katlanır, bununla beraber soruyu yönelttiğiniz kişi sizi dinlemiyorsa artık, of of...
YanıtlaSilBen de tempo tutacağım, sevgili arkadaşın gibi...
YanıtlaSilGözüm yollarda kalmıştı.
:))
"dikkatle bakıyorum. bunun için seçilmişim galiba:
YanıtlaSilyüceltmek için şeyleri, neyseler o oldukları için."
***
"şiirin amacı, tek kişi olarak kalmanın
ne denli güç olduğunu hatırlatmaktır bizlere"
***
Donmuş zamanın şiirini olsa olsa bu adam yazmıştır... Kış çanları çalarken...
Cüneyt, "mütercimler hain olur" derler ya, buradaki "ihanet" elbette mecazi ve bence kesinlikle pozitif anlamda, burada Cevat Hoca'nın atladığı ayrıntı da bu gibi bir şey olmalı...
YanıtlaSilPoema, kesinlikle benimde en sevdiğim Milosz şiiri bu. Evet üçe, beşe, ona katlanıp duran çarpıcı bir etki. Of ki ne of!
YanıtlaSilEkmekçikız'cım teşekkür ederim.
YanıtlaSilBiliyorsun...;)
Metin Bey, demek şiir bu işe yarar ve;
YanıtlaSil"Onun için şiiri yazdıran bir ifrittir derler ki doğrudur."
Sanirim ben poema'yi suclayacagim. Nasil da kiskirtti icimdeki siir hasretini...
YanıtlaSilNasil da siir okuyasim, siir yazasim var....
EG, suçlayacaksan baharı suçla, kanımca çok etki sahibi biri olduğumu düşünmüyorum. Bunu seninle bir rakı masasında konuşmak isterdim, aslında burada tanıdığım çoğu kişiyle oturup rakı içmeyi isterim; bu kadar sıcak ve eşlenik insanı bir arada bulunca kesinlikle rakı içirmeli bence..!
YanıtlaSilBence de Eleştirel, tüm suç şairlerde. Poema ve diğerleri, nasıl da kışkırtıcılar...
YanıtlaSilAma şiire neden hasret kaldığını anlayamadım. Ne o küstün mü yoksa? Yazıda da dediğim şey hakkında ne düşünürsün bilmem ama, şiir her dönüşte bağrına basıverir beni...
Poema ben icki sevmem ama bu gurupla bir araya gelsem onu da icerim coskudan valla. Bana kalkip yalnizligimi unutturdular...
YanıtlaSilSevgili Zeynep siire hasret kalmayi aciklamak sanki ayri bir dili gerektirir. Belki bir siirimsiyi... Kimbilir...
YanıtlaSilEleştirel,
YanıtlaSilkullanmak istediğinde o farklı dili, şiirlerini, hatta şiirimsilerini zevkle okumaya gönüllü şiir manyağı bir blog arkadaşın var artık:)