6.02.2009

"Ah Güzel Sırrı Abim Benim"



En son, başbakanın Davos çıkışından ve daha da öncesi, Gazze'nin ekrana yansıyan en kanlı gününden beri televizyon izlememiştim. Bu akşam, bu sıkıcı cuma akşamı, kumandayı elime ümitsizce alıp gezinmeye başladım. Adını ilk kez duyduğum yeni kanallar, hızla atladığım saçma sapan yarışmalar, haber kanallarına postu serip bıkıp usanmadan ahkam kesen abiler/ablalar, vıcık vıcık magazin programları arasında sersem sepelek gezinip, tam vazgeçecekken, onun yüzünü gördüm. Ve aman tanrım, yüzünde yine o güzel, içten gülümsemeyle Sırrı Süreyya Önder ekranda. Çok şanslıyım; sen kırk yılda bir ekran başına geç ve dünyanın en hoş sohbet adamlarından birine rastgel. Gerçi programın evsahibi konumundaki beylere önce çok kızdım, zira hiç fırsat vermediler. Ama sonra anladım ki yayın yeni başlamış. Sözü Sırrı Süreyya Önder'e muzipçe ama çok içten ve sevgiyle, "şeyhimiz" diyerek verdiler. Sonrası, muhteşem bir sohbet. Bu coğrafyada yaşanan absürd halleri, ince espri anlayışı, doğallığı ve yerinde tesbitleriyle, o güzel şivesiyle, öyle doyulmaz bir üslupla anlattı ki, "Akıl ve vicdan bu toprakları çoktan terketti" veya "Bu ülkenin genetik kodu, güce biattır" dediğinde bile umutsuzluğa kapılamadım.


Farkettim ki Sırrı Süreyya, doğduğu, aklı erdiği, yaşadığı dönem içinde bu topraklarda insanlık utancı ve faşizm adına ne yaşanmışsa, sanki hafızası gibi ve bu acıları filmleriyle, yazdıklarıyla, söyledikleriyle umarım hep yaşatacak ve unutturmayacak.


Bittiğinde ancak aklıma geldi; program yeni miydi, yoksa tekrar mıydı? Farketmez, Sırrı Süreyya Önder'in orada olması yeterdi ve ben seviyordum bu güzel insanı.

4 yorum:

  1. Beynelmilel'de anlattıklarını çok sevmiştim, S.S.Ö'in.
    Keşke başka şeyler de anlatsa...
    :)

    YanıtlaSil
  2. O filmi görmemiş ancak hakkında olumlu şeyler okumuştum. Bu adamcağızın da birkaç söyleşisini okudum, gözüm çok tuttu, dedim "tam adam gibi adam". Bu programa gelince... Evde tv seyretmediğim için kaçırıyorum hep, ama programı da duymuşluğum var sanki... Ne kadar fransız kalmışım değil mi!

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Ekmekçikız,

    Evet Beynelmilel, o dönemi anlatan filmler içinde, en içten bulup, en sevdiğimdir. Daha sonra filme pek iyi geçirilemese de "O... Çocukları"nda da senaryo yoluyla önemli şeyler anlatmıştı S.S.Ö. Bundan sonra da anlatmaya devam edecek elbette:)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Metin Bey,

    Ben de dediğiniz şeyi düşündüm izlerken; "tam adam gibi adam". Aynı zamanda okuldaşınızmış da:)

    Demek ki tv'yi de tamamen hayatından çıkarmamalıymış insan. Nadiren de olsa güzellikler yakalanabiliyor. Ama bulana kadar gezilen yerlerde kafayı yemek de mümkün tabii.

    YanıtlaSil